0246 511 41 26 Nöbetçi Eczane :

  İlçe Rehberi

Senirkent Tarihi

Senirkent Tarihi

Senirkent Isparta’nın bir ilçesidir. Senir kelimesinin anlamı Eski Türk dilinde (Göktürkçe’de) Dağ Yamacı, Dağın Eteği anlamına gelmektedir. Türk dünyası coğrafyasında sonu kent ismiyle biten batı Türk dünyasının son yerleşim yeridir.(Yarkent,Taşkent….Senirkent) Okuma yazma oranı %100 dür. Cumhuriyet tarihinde, ilk defa kendi talebelerinin rahat okuyabilmeleri için başka şehirde (Afyon)öğrenci yurt binası yapan ilçe halkı, aynı zamanda ilk Türk Ocakları nın şubesini de açmıştır. İslam inancını ehli sünnet ve Hoca Ahmet Yesevi, Hünkar Hacı Bektaş Veli anlayışıyla yoğurmuş olan Senirkent halkı, ülkeye kazandırdığı bürokrat devlet adamları ile gurur duyar.

Senirkent ovası tarihten önceki çağlardan itibaren insanların yerleşip yaşadığı bir bölgedir.

 

Tarih öncesi yerleşimlerin kalıntılarına ovanın doğu yarısındaki sekiz hüyükte rastlanmaktadır. Bu höyüklerde, tarım araçlarının aşındırmasıyla meydana çıkan çanak-çömlekten (M.O. 4000-3000 KALKOTİTİK) taş-Maden devri, Eski Bronz (M.Ö. 3000-2000 ); HİTİT (M.Ö. 2000-1200 ); FRİKYA-İRAN (M.Ö. 1200-332 ); HELENİSTİK ( Büyük İskender’in ön Asya’yı istilâ ettiği çağ ( M.Ö. 333-135 )); Roma ( M.Ö. 135- M.S. 395 ); BİZANS(395-1182); OSMANLILAR (1385-1923 ) ve

 

CUMHURİYET dönemi:

İRAN, Helenistik ve ROMA çağlarında Höyüklerin dışında şehirler meydana gelmeye başlamıştır.

(Apoloniya) Uluborlu; şimdiki Zincirli çevresinde idi.(Tumandos) Yassı viran önceleri kır bağlardaki höyüğün bulunduğu yerde iken önce güneye doğru yayılmış, Roma’nın son çağlarında bölgede asayiş bozulunca dağların eteğine doğru Değirmen kırı (MANDAS KIRI-ULTARLI-KİRAZLIK) denilen bölgeye taşınmıştır. Bizans şehri bu yerdedir. Türk fütuhatından sonra terk edilen bu şehrin doğusunda şimdiki YAS SI VİRAN kasabası bulunmaktadır.

FİRİGYA devrinde şimdiki Alcıbar’ın birkaç yüz metre doğusunda bir şehir vardı. Doğu eteğindeki kayalara oyulmuş kemerler orada yaşayan insanların tapmakları idi. YUNAN-ROMA çağı kaynaklarında adı geçen HARMALA şehri burası olmalıdır. Senirkent’e en yakın yerleşim merkezi PLİNİSTRA şehri idi ki Senirkent’in iki km. kuzey-batısındaki Gömüler mevkiinde idi.

 

BİZANS çağında bu şehrin kalıntıları ile inşa edilmiş olan CANLI KİLİSE’nin temelleri hâlâ görülmektedir. Sağören’den ve Papa çayından gelen sellerin sürüklediği teressübat bu şehrin kalıntıları üzerinde üç metre kalınlığında bir tabaka meydana getirmiştir. 1970’li yıllarda Papa çayının yeni ana kanalı açılırken burada ROMA çağma ait büyük bir şehrin temelleri meydana çıkarılmıştır.

 

IX. yüzyıl boyunca ABBASÎLERİN Antitoroslar (Tarsus-Erzurum doğrultusu) boyunca uzanan BİZANS sınırına yerleştirdikleri bir milyona yakın TÜRK her yıl RUM (ANADOLU) ÜZERİNE Gazâ icra ediyorlardı. Bu gazaların hatıraları çeşitli menâkip kitaplarında yer almaktadır.

Uluğbey’deki VELİ BABA menakibinde (Türkçe 600 sayfa) HASAN Gazî’nin bu savaşlarda şehit olduğu ve daha sonra gelen gazilerden (ZEYD-İ SADİS) tarafından şimdiki HASAN GAZI (VELİ BABA) nın Uluğbey’deki mezarı üzerine; yıktırılan canlı kilisenin taşları ile kubbeli bir türbe yaptırılmıştır.

 

TÜRK’LERİN SENİRKENT BÖLGESİNE YERLEŞMELERİ;  

Malazgirt savaşından sonra (1071) Alparslan’ın amcazadesi SÜLEYMAN ŞAH; aşireti ile birlikte 1073 yılında, önce KAYSERİ ve KONYA’yı 1075’te de İZNİK’i alarak başkent yaptı. Birkaç yıl sonra da bölgemiz Türklerin eline geçti. Fakat birinci Haçlı seferi sırasında (1096-1105) zırhlı şövalye ve KontTarın idaresindeki kalabalık Haçlı orduları karşısında Selçuklu’lar geri çekilirken; harekete geçen Bizans imparatoru Aleksiyos Komnenos (1081-1118) ve oğlu YO ANNE S KOMNENOS (1118-1143), Konya’nın batısında Sultan dağlarına kadar uzanan bütün Batı Anadolu’yu, Akdeniz ve Karadeniz kıyılarını geri alarak İÇ ANADOLU’da bir step devleti durumuna düşen KONYA SELÇUK Sultanlığını üç taraftan bir atnalı şeklinde kuşatıyordu. Türkleri Anadolu’dan tamamen atmak maksadıyla büyük bir ordu ile harekete geçen MANUEL KOMNENOS’un (1143-1180) MİRYOKEFALON Savaşında II. Nci KILIÇASLAN tarafından ağır bir bozguna uğratması Türklerin Anadolu’da tekrar genişlemesine; Güneyde Antalya ve Alanya; kuzeyde Karadeniz kıyılarına ulaşmalarına imkân hazırlamıştır.

 

Büyük bir hükümdar olan Alâeddin Keykubad (1220-1273) sınırlar üzerine Orta Asya’dan kalabalık kütleler halinde göç eden Türkmen-Oğuz boylarım Bizans sınırları üzerine yerleştiriyordu. Bu arada otuzbin çadır olduğu tahmin edilen HAMİT BEY’in aşireti de ISPARTA-BURDUR bölgesine yerleşti.

Afyon güneyinden ANTALYA kıyılarına kadar olan bölgelerde bu aşiret tarafından bir çok köy ve kasaba kurulmuştur. Şuhut’un batısındaki SENİR köy; Sincanlı’ya bağlı ikinci bir SENİR (Tmaztepe kasabası); Burdur gölünün kuzey doğu kenarında SENİR kasabası; Isparta’nın 14 km. kuzeyindeki SENİRCE KÖYÜ; Burdur’un KARASENİR mahallesi; Antalya’nın Gündoğmuş ilçesine bağlı SENİR köyünün HAMİTOĞULLARI’nın hakim olduğu bölgelerde bulunması bu yerleşme merkezlerinin bu aşiret tarafından kurulduğu kanaatim uyandırmaktadır. Hamitoğulları döneminde SENİRKENT ovasına yerleşen aşiretler rivayete göre 9-14 oba teşkil ediyordu.

Bu sırada Hacıbektaş Velî halifelerinden Şeyh Ahmet Velî şimdiki Şeyhler tekkesinin bulunduğu yere dergâhını kurarak ovada yerleşmiş olan aşiretlere İslâm dininin esaslarını telkin etmeye başlamıştır. Buradaki halk Müslüman olmakla beraber devamlı göç halinde oldukları için mektep ve medrese göremediklerinden İslâmiyet hakkında esaslı bilgilere sahip değillerdi.

 

Tekke’nin etrafında önce tekke müstahdemlerinin evleri yer almış; daha sonra bu Velî’nin manevi cazibesine kapılarak; havasının da iyi olması sebebiyle ovadan gelip buraya yerleşenlerle altmış haneli ŞEYHLER mahallesi teşekkül etmiştir. Bu bölgenin OSMANLILAR’a ilhakından sonra (H:785- M: 1383) MURAD-I Hüdavendigâr (I: MURAD) KARAMAN seferini müteakip (789-1387) de yeni ilhak edilen toprakları teftiş ederken SENİRKENT’ten de geçmiş; Bu arada kendisini karşılayan ahali arasında bulunan ŞEYH AHMET VELÎ’ye; Tekkenin koyun sürüsü ile Tekkeye ait IŞIKLAR YERİ’ndeki 400 dönüm araziyi öşürden muaf olmak üzere tekkeye vakfedilmesini kabul etmiş daha sonra BURSA’ya dönüşünde bu hususa dair bir FERMAN göndermiştir.

Murad-ı Hüdavendigâr’m yerine geçen oğlu YILDIRIM BEYAZIT (1389-1403) Konya’dan Antalya’ya giderken SENİRKENT’İN iki km. doğusundaki Elperek bölgesine yerleşen ELPEREK MUSTAFA DEDE’nin SENİRKENT’e gelip inşa ettiği ORTA CAMİ’ye (Elperek zade Camii’ne) 170 dönüm tarla, 10 dönüm bağ ve şimdiki garajın olduğu yerdeki Harman yerinin vakfedilmesini irade buyurmuştur. Bu suretle I. MURAD’ın son yıllarında (1387) Şeyh AHMET VELÎ SULTAN tarafından (ŞEYHLER MAHALLESİ); ve birkaç yıl sonra da YILDIRIM BA YEZİT HAN’ın ilk saltanat yıllarında (1390) Elperek MUSTAFA DEDE tarafından (ORTA MAHALLE) kurulmuştur. Yine civardaki aşiretlerden HIDIR ÇELEBİ DEDE 16. ncı Yüzyılda Akkeçili tarafından gelerek PAZAR ve HIDIR ÇELEBİ Mahallelerinin olduğu mıntıkaya yerleşmiştir. Üstü toprak dam ile örtülü HIDIR ÇELEBİ CAMİİ (PAZAR CAMİİ) onun tarafından inşa ettirilmiştir. Toprak damlı bu eski caminin yerine yapılan şimdiki cami ise eskisi yıkılarak 1900-1911 yılları arasında bütün kasaba halkının seferber olması ile bugünkü haliyle yeniden yapılmıştır.

 

Önceleri KARAASLAN tarafında yerleşmiş olan TURGUT DEDE 17. nci yüzyıl ortalarında TURGUTLAR Mahallesini kurmuştur.

SENİRKENT’in çekirdeğini bu dört ana mahalle teşkil etmektedir. Bugün sayısı 9’u bulan öbür mahalleler bu eski mahallelerin büyüyerek bölünmesinden meydana gelmiştir.

1901 yılında yayınlanan Konya Vilayet Salnamesinde (Yıllığında), Hamidabad Sancağı Uluborlu Kazasına bağlı Senirkent Nahiyesi hakkında şu bilgilere yer verilmiştir.

SENİRKENT NAHİYESİ Müdür Galip Efendi Naib Vekili Hacı Arif Efendi Tahrirat Katibi Ahmet Efendi Aza Hacı Ali Ağa Aza İsmail Efendi Aza Hacı Veli Ağa Aza Mehmet Efendi

DAİRE-İ BELEDİYE Reis Hacı Tevfık Efendi Aza Mehmet Efendi Aza Hacı Ali Efendi Aza Hacı Hüseyin Efendi Aza Mustafa Nuri Efendi Katip Mehmet Efendi

Nahiye Merkezinde 5.430 nüfus mevcut olup cümlesi İslam’dır. Kasabada 1.070 hane vardır.

Nüfus-ı Umumiye Nahiyenin nüfus-ı umumisi 9.691 neferden ibaret olup cümlesi İslam’dır.

Paylaş